İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ayatar: “Alanının Patron Mühendisi Olmalı!”
Kahramanmaraş depremlerinden sonra en çok tartışılan konuların ortasında yapı denetimi, yapıların deprem yönetmeliğine uygunluğu, mühendislik ve müteahhitlik hizmetlerindeki eksiklikler yer aldı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi Yapı ve Sarsıntı Mühendisliği Birimi Bölgede yıkılan binaların yüzde 52’sinin 1999 Marmara depreminden sonra inşa edilen binalar olduğunu açıkladı. Türkiye’nin güneyindeki sarsıntı Marmara ve Ege bölgelerinde de endişe yarattı. İstanbul ve İzmir’de yaşayan vatandaşlar binalarının sağlam olup olmadığını öğrenmek için başvuruda bulunurken, belediyeler de üniversite iş birliğiyle şehirlerdeki bina stoklarının röntgenlerinin çekilmesi için harekete geçti.
Bilim Sıhhat Haber Ajansı (BSHA), TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hareket Ulutaş Ayatar ile görüşerek, zemin yapım uygunluğu, yapı denetimi, mühendis-müteahhit sorumluluğu hakkında bilgi aldı.
Deprem Olacak mı Sormayalım mı?
Eylem İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ulutaş Ayatar, son yüzyılın en büyük deprem felaketlerinden birini yaşadığımızı, çok sayıda canımızı kaybettiğimizi, her iki depremde de çok sayıda binanın hasar gördüğünü ve yıkıldığımızı söyledi. dayanılmaz bir yıkımla karşı karşıya. Arama kurtarma çalışmalarında yaşanan eksikliklerin yanı sıra depremlerdeki tahribatı da değerlendiren Ayatar, “Arama kurtarmada koordinasyon eksikliği toplumu en çok zorlayan kısım oldu. İnsanlar çaresizce kurtarılmayı bekliyordu. Maalesef bu konuda çok çaresiz kaldık. Çok insanımızı kaybettik, hüzünlü günlerdeyiz. Bu bir tesadüf mü yoksa kader mi? Tabii ki değil. Yıllardır yer bilimciler ve biz uyarıyoruz. Bu depremleri yaşıyoruz ve yaşayacağız. Bu da bir gerçek. Deprem olacak mı sorusunu artık sormamalıyız. Bu bilimsel bir gerçektir!” söz konusu.
Her türlü yerde inşaat yapılabilir
Bina güvenliği ile ilgili açıklamalarda bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Ayatar, bina güvenliği konusunda sorumsuzluk nedeniyle 10 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Bundan sonraki süreçte görüşülecek asıl konunun yapı güvenliği olduğuna dikkat çeken Ayatar, “Yapı güvenliğini konuşmamız ve bunun için aksiyonlar almamız gerekiyor. Bu sarsıntıda sıkça tartışılan konulardan biri de tabanın yapısıydı. Bu bahis, İzmir depreminde tartışılan bahislerin ortasında sıkça yer aldı. İzmir’e 80 km uzaklıktaki Bayraklı’da fay kırıldı ve binalar çöktü. Havza etkisi sonucu meydana gelen bu tahribatlar Kahramanmaraş sarsıntılarında da meydana geldi. Temel özellikler, yapı hakkında alınan verilerden biridir. Yerle ilgili bilgiler, yerbilimciler tarafından toplanması gereken bilgilerdir. Ancak bu altlık daha olumsuz kurallar içeriyorsa, temelin biyoteknik işlerde uzmanlaşmış bir inşaat mühendisi tarafından projelendirilmesi ve üst yapı müteahhitine bilgi iletilmesi gerekir. Bina temelinin ortasındaki etkileşimi doğru yorumlayamamak en büyük sorunumuz. Her türlü temel üzerine inşa edebiliriz diyoruz ama bunun için teknik kurallar var. Bunun da ekonomik etkisi var” dedi.
İnsan hayatı masanın ortasına konulmalı!
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hareket Ayatar, her temele bina yapılır mı sorusuna ‘evet yapılabilir’ sorusuna, gerçek zemin ışığında gerçek hesaplarla her yerde inşaat yapılabileceğini söyledi. verileri ve sarsıntıya dayanıklı şehirler yaratmanın değerli olduğunu söyledi. “Asıl mesele güvenlik ve depreme dayanıklı şehirler yaratmak. Herkesin artık farkına varması gereken konu budur” diyen Ayatar, “Tabii tek akılla bu mümkün değil. Merkezi yönetim, yerel yönetimler, meslek odaları ve üniversitelerle işbirliği içinde çalışarak insan hayatının önemini masanın merkezine koyarak işe başlamak gerekiyor. Bu konuda birçok planlama çalışması bulunmaktadır. Kanun ve yönetmeliklerde bugüne kadar yapılan değişiklikler var ama uygulamada eksiklikler var. Şimdi eksikliklerden bahsetmemiz gerekiyor. Sağduyuya ihtiyacımız var.”
“Yapı İnşaatındaki Tüm Aktörler Alanında Uzman Olmalıdır”
Ayatar, yapıların üretiminde görev alan, misyon sahibi tüm aktörlerin eğitimli ve yetkin olduğuna dikkat çekerek, “Bir yapının üretiminden bahsediyorsak, herkesin yetkinliğini sağlamak gerekiyor. Bu yapının içinde yer alan aktörler. Yüklenicilerin bakış açısından, kriterlerden oluşan bir takım söz konusudur. Müteahhidin mühendis olmaması, teknik ekibin güçlü olması gibi bir zorunluluğun olmaması bütün bunlar eksiye dönüşüyor. İhale kanununun bir an önce değiştirilmesi gerekiyor. Yüklenici ayrıca yapılan işin projesinden de sorumlu olmalıdır. Bu noktada mühendislerin ve teknik elemanların yetkinliği ortaya çıkmaktadır. Bu konuda yıllardır uzman mühendislik kavramının yerleşmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda bir yönetmelik hazırladık ancak yasal boşluklardan dolayı bu yönetmeliği yayınlayamıyoruz. Uzman mühendislik konseptini mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmemiz zorunludur. Artık mesleki sorumluluk sigortasından bahsetmek gerekiyor. Ve tabii ki ustalar, çalışanlar, kalfalar da liyakat seviyesinde olmalıdır. Gelen evraklar kağıt üzerinde kalmamalı, görev alan herkesin yetkinliği sağlanmalıdır.
Sahadaki İşveren Mühendis Olmalı!
Mühendislik sorumluluğu konusuna da değinen Ayatar, “Sahada işveren mühendis olmalıdır. İnşaat, inşaat mühendislerinin alanıdır. Bina güvenliği ve tasarımı, inşaat mühendislerinin bir parçasıdır. Bu çerçevede hareket etmeli ve bundan çekinmemeliyiz. Hatay’da bir mühendis tarafından yapılmış bir bina var. Biri sağlamlaştırılan bir yapı yıkılmadı, bir diğeri yıkıldı. Bu örnek bile bir deprem karşısında binanın güvenliğinin önemine dikkat çekiyor. Artık mühendisliği önemsemeliyiz, kurtuluşumuz burada. Bilimi esas almalı ve mühendisliğin sadece bir imza olmadığını anlamalıyız.”
İmar Affı Sorunu ve Gerçekler
İmar affıyla ilgili açıklama yapan Ayatar, “İmar affı çıkınca dönemin bakanı ‘Vatandaşımızla 3-5 bin liraya helalleşirken o kısmı devre dışı bıraktık, 3-‘ dedi. bunun beş bini mühendisin eline geçmezdi’. Vatandaşlar, kendi beyanlarıyla ‘İnşatım güvenli’ dedi. Bu; Bir kuruş kaybetmek sorun değil. Toplumsal bilinci önemsiyoruz. Bu tek taraflı değil, topyekun ulaşılabilecek bir olgudur. Her yönetici üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli ve biz vatandaşlar olarak inançlı ve sağlıklı yapılarda yaşamak istiyoruz demeli.”
İzmir ve Çalışmalar
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hareket Ayatar, İzmir’de depreme karşı yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ayatar, 1999 yılında hazırlanan nazım plan çerçevesinde kentteki yapı stoğuyla ilgili bir ekip çalışması yapıldığını, inşaat mühendisleri odasının da çalışmalarda yer aldığını bildirdi. Ayatar son olarak şu bilgileri verdi: “2009 yılında İzmir Valiliği’nin düzenlediği bir sempozyumda görev aldık. Belli semtlerde, mahallelerde; Manavkuyu, Basın Sitesi ve Alaybey’de çalıştık. Yapı stoğuna dikkat çekmek amaçlanmıştır. 2017 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği çerçevesinde Balçova ve Seferihisar’da bir çalışma gerçekleştirdik. 30 Ekim depremi ve yıkımların ardından Bayraklı’da envanter çalışması gerçekleştirdik. Bornova’daki çalışmalarımız devam ediyor.”
Çekirdek Testi, Güçlendirme ve Mikrobölgeleme Çalışmaları
Son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz karot testi hakkında bilgiler paylaşan Eylem Ayatar, İzmir’de yapı analizlerinin yapılmaya başlandığının altını çizdi. Ayatar, “Bir rehberimiz var. Uygun denetimleri yaptığımız takdirde yapı güvenliği konusunda yeterli olduğumuzu söyleyebiliriz. Performans analizi diye bir analizimiz var. Mevcut yapılar analiz edilir. Karot alınır, binalar denetlenir. Can güvenliği sağlanamıyorsa iki seçenek vardır. Birisi yapıyı güçlendiriyor ve obur yıkılıp yeniden yapılıyor. Bu detaylı bir iş olduğu için 900 binin üzerinde bir yapıda yapılması pek mümkün değil. Bu nedenle ekonomik olarak daha uygun hızlı tarama teknikleri de mevcuttur. Mikrobölgeleme ve faylarla ilgili çalışmalar var. Tüm bunların bir araya getirilerek hedeflerin üretilebileceği söyleniyor. Tüm şehrin soğuk binalarının incelenmesi değerli bilgiler verecektir. Bunun da bir dönüşüme veya güçlendirmeye dönüşmesi gerekiyor. İşin en değerli olduğu yer burasıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de bina stoğu ve envanter çalışmasının tüm şehre yayılacağı sözü var” dedi. (BSHA-Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)