İstanbul Fatih’teki Ahmet Rasim Anadolu Lisesi’nde çok sayıda yöntemsiz oy kullanma girişiminde bulunulduğu iddia edildi. Yöntemsiz işlemlere itiraz eden tanıklar ve avukatlar bir küme tarafından saldırıya uğradı. Tartışma büyüyünce polis ekipleri müdahale etti. Ancak tanıklar, seçim işlemlerinin başladığı sabah saatlerinden itibaren okula gelen bir grubun defalarca taciz ve hakarete uğradığını anlattı.
‘TANIK VE AVUKATIN ÜZERİNE GEÇTİK’
Okuldaki sandıklardan birinde okul müdürü olarak Yeşiller ve Sol Parti’ye misyon yapan ve adının açıklanmasını istemeyen kişi, yaşananları şöyle anlattı: “Burada adını bilmediğim ama adını bilmediğim bir kişi. ‘muhtarın oğlu’ olduğunu söyleyen, sabah okula geldi ve olaylar başladı. Görevi yok. Yanında birkaç kişi var, elindeki tesbih bütün sandıklara gidip ‘bu benim, kimse bana karışamaz’ şeklinde onları rahatsız ediyor. Okulun zemin katında yaşlı ve engellilerin oy kullandığı sandık bulunmaktadır. Sorunların çoğu burada yaşanıyor. Geçen sefer burada da benzer bir şey oldu. İki kişi kabine girmeye çalışıyor. Bu nedenle 5-6 gözlemci var, avukatlar hep var. Yöntemsiz oylamayı önlemek için. Bugün yine yöntemsiz bir oylama talep ediliyor; Bunun üzerine tanık ve avukat itiraz etti. ‘Muhtarın oğlu’ olduğunu söyleyen kişi, gözlemcinin yakasına yapışarak, ‘Çıkın kan dökülecek’ dedi. Gözetmenle birlikte dışarı çıkıp kavga etmeye başladılar. Polis devreye girdi. Bu sırada muhtarın oğlu kaçtı. Avukat ayrıca polisten suç duyurusunda bulunabilmesi için onu bulup getirmesini istedi. Avukatın ısrarı sonucu polis çocuğu yarım saat sonra bulup getirdi. Üniversiteye gitti. Kayıt tutuldu. Ancak bu sefer anket başkanı belgeyi tutanakta işlemek istemedi. Bir nevi rapor deftere yazıldı. Birkaç dakika sonra ‘muhtarın oğlu’ geri dönerek tehditlerine devam etti. Hatta avukatını polisin önünde tehdit etti. Ama o dönemde diğer sandıklardan da usulsüzlükler gelmeye başladı. Düşüncelere takılmış, tutanakların deftere yazılmamasında ısrarlı…
Daha sonra kabineye iki kişinin girdiği bilgisi geldi. Avukatla gittik. Tanıklar itiraz etti ama yine aynı şey oldu. Tutanakları deftere geçmesin diye bin dereden su getiriyorlar. Amaçları bizi taciz etmek. Bu arada başka bir tartışma yaşandı. Tanık ve avukatın üzerine yürüdüler. Polis tekrar geldi. Küme bu kez polise saldırdı. Polisin araca bindirdiği son iki kişiyi gördüm ama kaç kişinin götürüldüğünü bilmiyorum.”
“BU TURDA ÇALIŞTIM, ÇÜNKÜ BU OKULDA BİRÇOK UYUMSUZLUK RAPORLARI OLDU”
14 Mayıs’ta da benzer olayların yaşandığını anlatan nöbetçi, özellikle ikinci tip için bu okulda işe girdiğini belirterek, “Arkadaşlarım ilk turda bu okulun başındaydı ama sayılarının az olduğunu söylediler. bu yüzden birçok usulsüzlüğe itiraz ettiler ama bir sonuç alamadılar. Ben de özellikle burada daha kalabalık olmak için bu seçime katıldım. Ancak birçok şey oldu. Ben bile, iki kişi üzerime yürüdü. Daha sandıklar kapanmadı, sayıma başlamadık. Umarım daha kötü bir şey olmaz.”
